Türkler'in İlk Ana Yurdu
Türkler'in ilk ana yurdu Orat
Asya'da; Batı'da Hazar Denizi'nden Doğu'da Kingan Dağları'na, Kuzey'de Altay
Dağları'ndan Güney'de Hindukuş ve Karanlık Dağları'na kadar uzanan
bölgedir.
Bu bölge, coğrafi yapısı ve
iklim şartlarının da elverişli olması nedeniyle Türkler tarafından Ana Yurt
olarak tercih edilmiştir.
Göçebe kültürünün sonucunda şu
durum ortaya çıkmıştır.
Merkezi yapı
güçlenememiş,
Teşkilatçı özellik
gelişememiş,
Mimari ve şehircilik ortaya
çıkmamış,
Ekonomi, hayvancılığa dayalı
kalmış,
Askeri yapıysa
gelişmiştir.
Türkler'in Orta Asya'dan Göç Etmenlerinin Nedenleri
:
Topraklarının tarıma elverişsiz
olması,
Hayvanlar için otlakların
yetersiz olması,
İklim koşullarının değişmesi
nedeniyle kuraklık ve şiddetli kış yaşanması,
Türk boyları ve yabancı
kavimlerle yapılan mücadelelerdir.
Asya Hun (Büyük Hun) Devleti
Merkez Ötügen olmak üzere Orhun
ve Selenga nehirleri çevresinde kuruldu.
Tarihte bilinen ilk Türk
devletidir. Devletin kurucusu ve ilk hükümdarı Teoman'dır.
Çinlilere karşı seferler
yaptılar, Çinliler de bu seferleri durdurmak için Çin Seddi'ni yapmak zorunda
kalmışlardır.
Teoman'ın oğlu Meta Han
döneminde; diğer Türk devletlerine de örnek olacak "onluk sistem"e dayalı ilk
düzenli Türk ordusu kuruldu.
Asya Hun Devleti'nin
Yıkılışı
Mete Han'ın ölümünden sonra
oğulları ülkeyi iyi yönetemediler.
Çin entrikaları ve bu devletle
yapılan savaşlar ülkeyi zayıflattı.
İpek Yolu'nun Çin kontolüne
geçmesi nedeniyle Hun ekonomisi bozuldu.
Artan Çin baskısı nedeniyle
ülke iyice zayıflayarak Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldı.
Kavimler Göçü :
Çin baskısından kaçan Kuzey
Hunları, M.S. 375'de Batı'ya göç etmeye başladılar. Hun göçleri sonunda
Karadeniz'in Kuzeyi'ndeki Germen kavimleri Batı'ya göç etti. Doğu Germen
kavimlerinin göçü sonucunda , Roma İmaparatorluğu, M.S. 395 tarihinde, Doğu ve
Batı olmak üzere ikiye ayrıldı.
UYARI : Avrupa'ya ve Anadolu'ya
ilk Türk akını bu dönemde düzenlenmiştir. Bu akınlar Anadolu'ya yerleşme ve yurt
edinme amacı taşımamaktadır.
Avrupa Hun Devleti
M.S. 400'lerde başkent
Etzelburg olmak üzere Avrupa Hun Devleti kuruldu. Bu sırada Hun hükümdarı
Balamir'di.
Avrupa Hunları'nın en ünlü
hükümdarı Attila'dır.
Attila, 447 yılında büyük bir
ordu ile Doğu Roma (Bizans) üzerine yürüdü ve onları vergiye
bağladı.
451 yılında Batı Roma
İmparatorluğu üzerine ve 452 yılında da İtalya üzerien iki büyük sefer
yaptı.
Göktürk Devleti
552'de Avarlar'a karşı isyan
ederek, Bumin Kağan önderliğinde Ötügen merkez olmak üzere kuruldu.
Tarihte Türk ismini devlet
isimlerinde kullanan ilk topluluktur.
Bumin Kağan'ın yerine geçen
Mukan Kağan zamanında devlet en parlak dönemini yaşadı.
İstemi Yabgu döneminde Bizans
ile Sasani Devleti'ne karşı büyük mücadeleler yapıldı.
Göktürk Devleti, Çin
entrikaları sonucu, 582 yılında Doğu ve Batı Göktürkler olarak ikiye
ayrıldı.
UYARI : Bu dönemde İpek Yolu,
Göktürk, Sasani ve Bizans Devletleri'ni karşı karşıya getirmiştir. İlk
Türk-Bizans ittifakı Sasaniler'e karşı bu dönemde olmuştur (571). Hedef
doğu-batı ticaretini ele geçirmektir.
II. Göktürk (Kutluk) Devleti
682 yılında Kutluk Kağan
önderliğinde kuruldu.
Ünlü hükümdarları Bilge Kağan
döneminde, vezirleri Kültigin ve Tonyukuk ile birlikte, en parlak dönemlerini
yaşadılar.
Bilge Kağan'ın ölümünden sonra
zayıflayarak Basmil, Karluk ve Uygurlar'ın isyanı sonucu
yıkıldılar.
UYARI : Türk tarihinin ve Türk
edebiyatının ilk yazılı kaynağı olarak kabul edilen Orhun yazıtları bu dönemde
yazılmıştır. Bu yazıtlarda Göktürk Tarihi ve Türk Uygarlığı hakkında önemli
bilgiler verilmektedir.
Uygur Devleti
Yerleşik yaşamı benimseyen ilk
Türk topluluğudur.
Budizm ve Maniheizm'i
benimsediler.
Çin'den sonra matbaayı
geliştirerek ikinci kez kullanılan ve hareketli harfleri icat
ettiler.
840 yılında Kırgız Türkleri
tarafından yıkıldılar.
UYARI : Budizm ve Maniheizm
Uygurların hem mimari alanında hem de savaşçı özelliklerini kaybetmelerinde
etkili olmuştur.
Kırgızlar, Uygurları yıkarak
Türk yurdunun Moğollar'ın eline geçmesine neden olmuşlardır. Bu yüzden Türk
tarihinde olumsuz anılmışlardır.
Avarlar
En ünlü hükümdarları Bayan
Kağan döneminde Doğu Roam İmparatorluğu üzerien bir çok sefer
yaptılar.
Sasanilerle birleşerek ilk defa
İstanbul'u kuşattılar fakat ele geçiremediler.
Hristiyanlığı kabul eden Türk
topluluklarındandırlar.
istanbul'u ikinci defa
kuşattılar fakat bundaki başarısızlıkları zayıflamalarına sebep oldu ve 805
yılında Franklar'ın saldırısı sonucunda yıkıldılar.
UYARI : İslamiyet'i kabul eden
boylar bugünkü Kazan Türklerinin temelini oluşturur.
Bulgarlar
Orta Asya'dan ve Oğuzlar'dan
koparak Batı'ya göç eden kabilelerin birleşmesiyle
oluştular.
Bir kısım Bulgar Türkleri Volga
Nehri çevresine gelerek İdil (Volga) Bulgar Devleti'ni kurdular. Bu devlet 1236
yılında Altın Ordu Devleti tarafından yıkıldı.
Türk boylarına gelen diğer
Bulgar Türkleri burada Tuna Bulgar Devleti'ni kurdular. Tuna Bulgarları zamanla
Slavlaşarak ve IX. yüzyılda da Hristiyanlığı kabul ederek tarih sahnesinden
silindiler.
Hazarlar
Hazar Türkleri tarafından
Karadeniz'in kuzeyi ile Kafkaysa arasında kuruldu.
Hz. Ömer ve Hz. Osman zamanında
İslam ordusu ile mücadele ettiler.
Hazar Türkleri, Museviliği
kabul eden ilk Türk topluluğu olduklarından İslamiyet'in Avrupa'da
yayılmamasında etkili oldular.
UYARI : Museviliği daha çok
merkez yönetiminde bulunanlar kabul etmişlerdir. Halk arasında ise daha çok
Hristiyanlık, Müslümanlık ve Şamanizm görülür.
Macarlar
Macar boyları Peçenek baskısı
sonunda bugünkü Macaristan'a yerleştiler.
Avrupa'nın batısına ve güneyine
akınlar yaptılar.
995 yılında Germen Kralı'nın
karşı akını sonucunda büyük yenilgi aldılar.
Bu tarihten itibaren yavaş
yavaş Hristiyanlaşarak kültürel özelliklerini kaybettiler.
UYARI : Macarlar,
Hristiyanlığın Katolik mezhebini benimseyen tek Türk boyudur. Dinlerindeki
değişim devlet yapılarına yansımış, boylar birliğine dayalı siyasi yapıdan,
krallık sistemine dayalı bir yapıya geçmişlerdir.
macarlar aynı zamanda,
Germenlerin Balkanlara inmesi ve Balkanlardaki Slavlarla kuzeydeki Slavların
birleşmesini engellemişlerdir.
Peçenekler
Göktürk ve Uygur hakimiyetinde
yaşadıktan sonra, X. yüzyılda Batı'ya göç ettiler. Macar ve Rus tarihinde etkili
oldular.
XI. yüzyılda Hristiyanlığı
kabul ettiler.
Malazgirt Savaşı'nda Oğuzlarla
birlikte Bizans ordusuda yer aldılar.
1091 'de Kıpçaklarla yaptıkları
bir savaşta yenildiler ve giderek dağıldılar.
UYARI: Peçenekler, Bizans
ordusunda ücretli asker olarak görev almıştır. Bizans, Peçenekler'in bazılarını
da Anadolu'ya yerleştirmiştir.
Kıpçaklar (Kumanlar)
Kıpçaklar, XI. yüzyılın
başlarında Moğollar'ın baskısıyla Orta Asya'dan göç ederek Doğu Avrupa'ya
geldiler.
Ruslarla büyük mücadeleler
sonucunda Ruslar'ın Karadeniz'e inmelerini engellediler.
Zamanla ortadan kalktılar.
UYARI : Kıpçakların Seyhun
Irmağı boylarında Oğuzlarla yaptıkları savaşlar, Dede Korkut Hikayeleri'ne konu
olmuştur.
Oğuzlar
Oğuzlar başta Selçuklu ve
Osmanlı olmak üzere daha bir çok Türk devletinin kurucuları olarak
bilinirler.
Göktürk Devleti yıkıldıktan
sonra Uygurların hakimiyeti altına girdiler.
Uygurların yıkılmasından sonra
başkent Yenikent olmak üzere devlet kurdular.
Malazgirt Savaşı'nda, Bizans
ordusunda yer aldılar.
UYARI : Oğuzların tarihte büyük
devletlerin kuruluşunda etkili olmaları Türk toplulukları içinde en önemli boy
kabul edilmelerine neden olmuştur. Türk toplulukları içinde İslamiyet'i kabul
eden Oğuzlara "Türkmen" denilmiştir.
Uzların bir kısmı Hristiyanlığı
kabul ederek Hristiyanlaşmışlar, Kafkasya'nın güneyine inen diğer bir kısmı ise
İslamiyet'i kabul ederek Müslümanlaşmışlardır.
Türgeş Devleti
I. ve II. Göktürk Devletleri
hakimiyetinde yaşadıktan sonra VII. yüzyılda Balasagun merkez olmak üzere
devletlerini kurdular.
Sulu Kağan önderliğinde
Emevilerle uzun yıllar mücadele ettiler.
Yerleşik yaşamı benimsediler ve
tarihte parayı kullanan ilk Türk topluluğu oldular.
766 yılında Karluklar
tarafından hakimiyetlerine son verildi.
UYARI: İslamiyet'in Orta
Asya'da yayılmasını bir süre engellemişler böylece Orta Asya Türkleri'nin
Araplaşmasını önlemişlerdir.
Karluklar
VI. yüzyılda Doğu Göktürk
Devleti'ne bağlı olarak, Altay Dağları'nın batısında Kara İrtiş Nehri boylarında
yaşadılar.
Talas Savaşı'nde Müslümanlar'ın
tarafını tutarak Orat Asya'nın Çinlileşmemesinde önemli rol
oynadılar.
Talas Savaşı'ndan sonra
İslamiyet'i kabul ederek Müslüman olan ilk Türk boylarından biri
oldular.
Sabirler
Ural Dağları'nın Güneyineve
Kuzey Kafkasya'ya yerleştiler.
VI. yüzyıldan itibaren Doğu
Avrupa'ya kadar inerek bu bölgedeki Bizans ve Sasani Devleti ile mücadele
ettiler.
557 yılında Avarlarla
yaptıkları savaşta yenilip, bu tarihten itibaren gittikçe zayıflayarak tarih
sahnesinden silindiler.
Sibirya bölgesi, Sibirlerin bu
bölgede yaşamalarından dolayı bu adı almıştır.
Devlet Yönetimi
Uygurlar dışında bütün Türk
Devletleri göçebe devlet şeklinde yaşamışlardır.
Aileler obaları, obalar
boyları, boylar ise budunları meydana getirirdi.
Devlet, hanedanın ortak malı
kabul edilirdi.
Hakanın yetkileri "Kurultay"
denilen danışma meclisi ile sınırlandırılmıştı.
UYARI : Bu durum Türk
devletlerinde taht mücadelelerine sebep olmuştur. Bu yüzden Türk devletleri çok
kısa sürelerde yıkılmıştır. Devlet kuzey-güney, doğu-batı, sağ-sol olmak üzere
ikiye ayrılırdı. Sağı hükümdarlar yönetirdi. Senede iki kez toplanan Kurultay
adı verilen bir meclis vardır. Boy beylerinden oluşurdu. Önemli kararlar
alınırdı.
Kurultay, Türklerde askeri
yapıda demokrasinin olduğunu gösterir.
Hukuk
İslamiyet öncesinde kurulan
Türk devletlerinde yazılı hukuk kurallarına rastlanmaz.
Genelde, sosyal hayatı
düzenleyen sözlü hukuk kuralları yani töreler baskındır.
Devlet yapısında töreyi
uygulayan adalet teşkilatının başı hükümdardır.
Töre hükümleri ile çok ağır
cezalar verildiği görülmüştür.
Ordu
İlk Türk devletlerinde
kadın-erkek her Türk asker sayılırdı.
İlk düzenli Türk ordusu Asya
Hun İmparatoru Mete Han tarafından kuruldu.
Ordunun başında başbuğ denilen
başkomutan bulunurdu.
Türkler savaşlarda en çok sahte
ricat denilen geri çekilme taktiğini uygulayarak başarılı
oldular.
UYARI : Mete Han tarafından
kurulan ordu, Türk Kara Kuvvetleri'nin temeli olarak kabul edilmiş ve Çin,
Moğol, İran, Bizans ve Roma'yı da etkilemiştir.
Din
Tek bir tanrının varlığına
inanılmış, Tanrı'ya "tengri" adı verilmişti.
Bu tanrı Gök tanrı olarak da
bilinmekteydi.
Doğa da bir takım gizli güçlere
inanılırdı.
Şamanizm yani iyi ruh ile kötü
ruhun varlığına inanılan bir inançta yaygındı.
Öldükten sonra yaşama inanç
vardı.
UYARI : İslamiyet öncesi
Türklerde görülen tek Tanrı inancı, İslamiyet'in kabul edilmesinde etkili
olmuştur. Bu Türklerde öldükten sonra yaşama inanılır, mezarlara Balbal'lar
dikilirdi. (Balbal, öldürülen düşman sayısı kadar
dikilirdi.)
Ekonomik Hayat
Bozkır kültürünün bir sonucu
olarak göçebe ve yarı göçebe bir hayat sürmüşlerdir.
Göçebe hayatın bir sonucu
olarak hayvancılık zorunlu geçim kaynağı olmuştur.
Bununla birlikte balıkçılık,
tarım ve yağmacılık da ekonomik hayatta önemli yer
almıştır.
Dil ve Edebiyat
Türklerde görülen en eski dil
Göktürkçe ve alfabe olarak da Göktürk alfabesidir.
VII. yüzyılda Göktürkler
tarafından Göktürk alfabesi ile yazılan Orhun kitabeleri bilinen en eski Türk
yazıtları olarak kabul edilir.
Uygurlar da Uygur alfabesini
kullanmışlar ayrıca hareketli harfleri bulmuş ve matbaayı
kullanmışlardır.
Bilim ve Sanat
Oniki hayvanlı Türk takvimini
meydana getirmişlerdir.
Bilim adamlarından meydana
gelen ve Keneş Meclisi adı verilen bir meclisi meydana
getirmişlerdir.
Göçebe hayat sürdükleri için
taşınabilir sanat eserleri olarak kemer, kılıç, at koşumu gibi el sanatları ile
uğraşmışlardır.
Uygurlar döneminde Maniheist
mabetler yapılmış, mezar anıtları ve saray yapılarına da
rastlanmıştır.
Dünyanın Durumu
Arap Yarımadası'nın kuzeyinde
Bizans İmparatorluğu, Doğu'da Sasani Devleti, Mısır'da Romalılar, Orta Asya'da
Göktürk Devleti, Avrupa'da Kavimler Göçü sonrasında Batı Roma İmparatorluğu
yıkılmıştı.
Arap Yarımadası'nın Durumu
Arap yarımadası; Uzak Doğu,
Afrika ve Akdeniz ülkeleri arasındaki ticaret yolu üzerinde köprü görevi
yapmaktaydı.
En yaygın din çok tanrılı
putperestlikti.
Bu dinin en büyük putları olan
Lat, Menat, Hubel ve Uzza, Hz. İbrahim'in yapmış olduğu Kabe'de
bulunmaktaydı.
Arap Yarımadası'nın en önemli
bölgesi; Mekke ve Medine'nin de içinde bulunduğu Hicaz
bölgesiydi.
Mekke'ye V. yüzyıldan itibaren
Hz. İsmail soyundan gelen Kureyş Kabilesi hakimdi.
Hz. Muhammed'in Doğuşundan İlk Vahye
Hz. Muhammed 570 yılında
Mekke'de dünyaya geldi.
25 yaşında Hz. Hatice ile
evlendi.
610 yılında Hz. Cebrail,
kendisine Kur'an-ı Kerim'in ilk ayetlerini getirdi.
Ona ilk inananlar, eşi Hz.
Hatice, amcasının oğlu Ali, Mekke'li tüccarlardan Ebubekir ve azat ettiği kölesi
Zeyd'di.
621'de Medine'li 12 Müslüman
Hz. Muhammed'e biat etti.
Hicret
622 yılında Mekke'li
Müslümanlar artan baskıdan kurtulmak ve İslamiyet'i yaymak amacıyla Mekke'den
Medine'ye göç ettiler.
Medine'liler de Akabe
Biat'ından sonra Müslümanlar'ı kendi şehirlerine
çağırmışlardı.
Hicret sonunda İslamiyet daha
güvenli bir ortamda yayılma olanağı buldu.
Hicret sonunda Medine halkı üç
gruba ayrıldı: Muhacirler, Ensar ve Yahudiler.
Siyasi ve askeri bakımdan Hz.
Muhammed'in liderliği kabul edildi.
Hz. Muhammed'in Savaşları
Bedir
Bedir savaşı Medineli
Müslümanlarla Mekkeliler arasında yapılan ilk savaştır.
624 yılında Bedir Kuyusu
çevresinde yapılmıştır.
Savaş Müslümanlar'ın zaferi ile
sonuçlandı.
Savaş sonunda, diğer İslam
Devletleri içinde örnek oluşturacak ganimet paylaşma geleneği
başladı.
Savaşta ele geçirilen Mekkeli
esirler, Müslümanlar'a okuma yazma öğretme koşuluyla serbest
bırakıldı.
Bedir Zaferi ile birlikte bedir
Kuyuları ve Şam ticaret yolu Müslümanlar'ın eline geçti.
Uhud
Bedir Savaşı'nın Müslümanlar'ın
zaferi ile bitmesi üzerine Ebu Süfyan komutasındaki Mekkeliler, Bedir Savaşı'nın
intikamını almak amacıyla 625 yılında Medine üzerine
yürüdü.
700 kişiden olaşan İslam ordusu
da Uhud Dağı'nın olduğu yere geldi ve bu dağın eteklerine okçular yerleştirip
savaşa başlandı.
Savaşı tam Müslümanlar kazanmak
üzereyken, okçuların yerlerini terketmeleri ile savaşın kaderi Müslümanlar'ın
aleyhine değişti ve islam ordusu ilk yenilgisini almış
oldu.
UYARI : Bu savaşın sonucu
İslamiyet'in yayılmasına engel olmadı. Müslümanlar Uhud Savaşı'nda yenilmesine
rağmen İslamiyet yayılmasını devam ettirmişti. Hz. Muhammed, Mekke ve Medine
arasında yaşayan kabilelerle iyi geçinerek Mekke'yi siyasi açıdan yalnız bırakma
politikası izlemiştir.
Hendek
Mekkeliler Uhud galibiyeti ile
istedikleri sonuca ulaşamamış, İslamiyet'in hızla yayılmasını
önleyememişlerdi.
İslamiyet'i tamamen yok etmek
isteyen Mekkeliler, Ebu Süfyan komutasında yeni bir orduyla, 627 yılında Medine
üzerine yürüdüler.
İran'lı Salman-ı Farisi'nin
önerisi üzerine şehrin etrafına hendek kazıldı.
Mekkeliler alışık olmadıkları
bu savunma tekniği karşısında geri dönmek zorunda
kaldılar.
Hendek Savaşı Mekkeliler'in,
Müslümanlar üzerine son saldırısı oldu. Bu savaştan sonra Müslümanlar saldırı
gücü elde ederken Mekkeli müşrikler savunmaya çekildiler.
Hudeybiye Barışı
Müslümanlar hac vazifesini
yerie getirmek amacıyla 1500 kişiyle Mekke'ye doğru yola
çıktı.
Hudeybiye Kuyusu'na
gelindiğinde Mekkelilerle bir antlaşma yapıldı. Bu antlaşmaya
göre;
1. Taraflar birbirleri ile 10
yıl süreyle savaşmayacaklar,
2. Arap kabileleri istedikleri
tarafa geçebilecekler ancak iki taraf da kendisine bağlı olan kabileye askeri
yardımda bulunmayacak,
3. Velisinin izni olmayan
Mekkeli bir genç, İslamiyet'i kabul etmesi halinde Medine'ye alınmayacak fakat
Müslümanlar'dan Mekke tarafına geçen olursa kabul
edilecek,
4. Müslümanlar hac ziyaretini
ertesi yıl da yerine getirebileceklerdi.
Hayber'in Fethi
Hz. Muhammed, 629 yılında Şam
kervan yolu üzerinde bulunan Yahudi yerleşim yeri olan Hayber Kalesi'ne sefer
düzenledi.
Hayber'de bulunan Yahudilerin
Şam ticaret yolunda Müslüman ticaret kervanlarına zrar vermesi ve Yahudilerin
Mekkelileri kışkırtarak Hendek Savaşı'na sebep olmaları nedeniyle kale
kuşatıldı.
Kale kısa sürede Müslümanlar'ın
eline geçti ve Şam ticaret yolunun güvenliği sağlanmış
oldu.
Bu fetih sonunda Yahudilerden
ilk defa haraç vergisi alındı.
UYARI : Bu fetihten sonra
Arabistan Yarımadası'nda Müslümanlar'a olumsuz etkide bulunabilecek önemli
Yahudi yerleşim bölgesi kalmadı.
Hayber, Müslümanlar'ın
fethettiği ilk yerdir. Böylece İslam Devleti'nde fetih politikası
başlamıştır.
Mu'te Seferi
İslamiyet'in ilk yıllarında
İslamiyet'e davet edilen Gassaniler, bu davet için gönderilen elçiyi
öldürmüşlerdi.
629 yılında bir Müslüman keşif
kolu Gassanilerce pusuya düşürülüp öldürülmüştü.
Hz. Muhammed, Gassaniler
üzerine kalabalık bir ordu gönderdi.
İslam ordusu Lut Gölü'nün
güneyinde Gassaniler'i himaye eden Bizans ordusu ile çarpıştı, savaş
Müslümanlar'ın aleyhine sonuçlandı.
UYARI : Gassaniler Bizans'la
sınır komşusuydu. Gassaniler bu yüzden Bizans'ın etkisinde kaldıkları için
Hristiyanlığı kabul etmişlerdir. Mu'te Savaşı Müslümanlarla Bizans ordusu
arasında yapılan ilk savaş olarak kabul edilmektedir.
Mekke'nin Fethi
Hz. Muhammed, 630 ylında büyük
bir ordu ile Mekke üzerine yürüdü.
Mekke üzerien yürümesinin
sebebi Mekkeliler'in Hudeybiye Barış Antlaşması'nın maddelerini ihlal etmesiydi.
Mekkeliler Hz. Muhammed'e karşı
koyamayacaklarını anlayınca, Müslümanlar önemli bir direnişle karşılaşmadan
şehre girdi.
Hz. Muhammed Kabe'ye gelerek
bütün putları kırdırdı.
Fetih'ten sonra Mekkeliler
kitleler halinde İslamiyet'i kabul etti.
Huneyn Savaşı
Mekke'nin fethinden sonra
civardaki bazı putperest kabileler, başta Havazin Kabilesi olmak üzere Mekke'yi
geri almak için 630 yılında Huneyn denilen yerde toplanmaya
başlamışlardı.
Hz. Muhammed büyük bir ordu ile
Huneyn Vadisi'ne yürüdü.
Yapılan savaşta İslam ordusu
zafer kazandı.
Bu savaşta putperestlere Taif
kenti yardım etmişti.
UYARI : Huneyn Savaşı ile Arap
Yarımadası'ndaki son putperest tehlike önlendi.
Taif Seferi
Huneyn Savaşı'nda Taifliler'in
putperestlere yardım etmesi üzerine, Hz. Muhammed 630 yılında Taif üzerine bir
sefer düzenledi.
Müslümanlar Taif Kenti'ni
kuşattılar, fakat surlarla çevrili kenti alamadılar.
Ertesi yıl Taifliler elçi
göndererek İslamiyet'i kabul ettiler.
UYARI : Böylece, Hz. Muhammed
döneminde Hicaz tamamen Müslümanlaştı.
Tebük Seferi
Bizans İmparatoru Heraklius'un
Arabistan üzerine büyük bir sefer yapacağı haberinin alınması üzerine,
Hz. Muhammed 631 yılında 30.000
kişilik bir ordu ile Bizanslıları durdurmak için yola çıktı.
Tebük denilen yere gelindiğinde
haberin asılsız olduğu anlaşıldı.
Tebük seferi sırasında,
bölgedeki bir çok Arap kabilesi İslamiyet'i kabul ettiği için, sefer Müslümanlar
açısından faydalı oldu.
UYARI : Tebük Seferi ile
Gassaniler'in Müslüman olması ve Suriye fetihleri için ortam
hazırlamıştır.
Veda Haccı ve Hz. Muhammed'in Son
Yılları
Hz. Muhammed 632 tarihinde hac
görevini yerine getirmek için 125 bin kişilik bir toplulukla Mekke'ye
geldi.
peygamber Müslümanlar'a
Kur'an'ın tamamlandığını bildirdi.
Hz. Muhammed'in bu haccına
"Veda Haccı", okuduğu hutbeye de "Veda Hutbesi" denir. Hutbede, Peygamber
insanlara Allah'tan başka ilah olmadığını, kadınlara ve kölelere iyi muamele
edilmesini, Cahiliye Devri'nden kalma kan davalarından vazgeçilmesini söyledi.
Hz Muhammed Medine'ye döndükten
sonra hastalanarak 8 Haziran 632'de 63 yaşında vefat etti.
Arap Yarımadası'nda
putperestliksona ermiş İslamiyet yayılmış, siyasal birlik sağlanmış, İslam
Devleti'nin temelleri de atılmıştı.
Hz. Ebubekir Dönemi
Hz. Muhammed'in ölümü üzerine
Hz. Ebubekir 632 yılında halife seçildi.
Bu arada Arabistan'da bazı
kabileler dinden dönmüş,Yemen'de de yalacı peygamberler ortaya
çıkmıştı.
Halid Bin Velid komutasındaki
İslma ordusu Yemen'e gönderilerek yalancı peygamberler ortadan
kaldırıldı.
Başka bir İslam ordusu Irak ve
Suriye üzerine gönderildi.
634 yılında yapılan Yermuk
Savaşı ile Bizans orduları yenildi ve Suriye kapıları Müslümanlar'a
açıldı.
Hz. Ebubekirdöndeminde Kur'an-ı
Kerim'in ayetleri toplandı ve bir kitap haline getirildi.
Hz. Ebubekir 634 yılında
hastalandı ve 63 yaşında vefat etti.
UYARI : Hz. Muhammed'in yaymış
olduğu İslamiyet, Hz. Ebubekir döneminde iyice
kökleşmiştir.
Hz. Ömer Dönemi
Hz. Ebubekir'in vefatı üzerine
634 yılında Hz. Ömer halife seçildi.
635 yılında yapılan Ecnadin
Savaşı sonunda İslam orduları galip geldi ve Suriye Müslümanlar'ın denetimine
girdi.
UYARI : Bu savaşla İran yolu
Müslümanlar'a açıldı.
Suriye'nin yanı sıra Filistin
ve Kudüs de denetim altına alındı.
UYARI : Suriye'nin denetim
altına alınması ile birlikte İslam dünyası Anadolu ile komşu
olmuştur.
632 yılında Amr İbn-ül As
komutasındaki islam ordusu, Bizans'ın elinde bulunan Mısır'ı
fethetti.
UYARI : Mısır'ın alınması ile
İslamiyet ilk defa Kuzey Afrika'da yayılmaya başladı. Böylece, Bizans
İmparatorluğu'nun Kuzey Afrika'daki egemenliği sarsıldı.
634 yılında Ebu Ubeyde
komutasındaki İslam ordusu Köprü Savaşı'nda Sasanilere yenildi. Sa'd Bin Ebi
Vakkas komutasında yeni bir ordu , 636 yılında Kadisiye Savaşı'nda Sasani
ordusunu yendi ve bütün Irak'ı ele geçirdi.
UYARI : Bu dönemde, Suriye,
Filistin ve Kudüs'ün Müslümanlar tarafından alınması ile Bizans'ın Orta
Doğu'daki varlığı sona erdi.
Sasani ordusu, 642 yılında
yapılan Nihavend Savaşı ile tekrar yenildi. Bu savaş ile Sasani Devleti sona
erdi.
Hz. Ömer Dönemindeki Teşkilatlanma
Çalışmaları
Hz. Ömer zamanında bir çok
fetihler yapıldığı için devlette teşkilatlanmaya olan ihtiyaç
arttı.
Teşkilatlanmada Sasani ve
Bizans etkisi görülür.
Mali ve askeri özellik taşıyan
ilk "divan örgütü" kuruldu.
Fethedilen yerler, ilk defa
yönetim birimlerine ayrıldı.
Adli teşkilatlanmaya önem
verildi.
İslam Devleti'nde ilk kadı bu
dönemde atandı.
Hicri takvim
düzenlendi.
Hz. Osman Dönemi
Hz. Ömer'in ölümü üzerine 644
tarihinde, Emevi soyundan Hz. Osman halife seçildi.
Abdullah Bin Sa'd komutasında
İslam ordusu Tunus bölgesini aldı.
Suriye valisi Muaviye, 649
yılında Kıbrıs, Rodos ve Girit'i fethetti.
Azerbaycan'ın fethi
tamamlandı.
Trablusgarp, Tunus, Horasan ve
Harezm ele geçirildi.
Kur'an-ı Kerim
çoğaltıldı.
UYARI : Bu, Kur'an-ın
değişmeden günümüze kadar gelmesini sağladı.
Hz. Osman Emevi kökenli olduğu
için kendi sülalesinden olan kişileri devlet içinde önemli mevkilere getirdi.
UYARI : Bu durum İslam
dünyasında ileride ortaya çıkacak ayrılıklar için zemin
oluşturmuştur.
Hz. Osman, 656 yılında bir
ayaklanma sırasında öldürüldü.
Hz. Ali Dönemi
Hz. Osman'ın ölümü üzerine Hz.
Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Hz. Ali halife seçildi. Hz.
Ali'nin halifeliği Emeviler sülalesinin hoşuna gitmedi.
656 yılında iki taraf Kufe
şehri yakınlarında bir araya geldi.
Yapılan savaşta Hz. Ali galip
geldi.
UYARI :Bu olaydan sonra Hz. Ali
güvenlik gerekçesiyle devletin merkezini Kufe'ye taşıdı. Böylece, İslam
Devleti'nin merkezi ilk defa değişti.
Hz. Ali, 657 yılında
Muaviye'nin üzerine yürüdü.
Sıffin Savaşı'ndea Muaviye'nin
hile yapması üzerine sonuç alınamadı ve hakeme başvuruldu.
UYARI : Bu savaş Müslümanlar
arasında yapılan ilk savaştır.
Hakem Olayı
Sıffin Savaşı'nda bir sonuç
alınamayınca taraflar, iki taraftan da seçilecek birer hakemin kararına
başvurmayı gerekli gördü.
Hz. Ali'nin hakemi Ebu Musa
el-Eş'ari, Muaviye'nin hakemi ise Amr İbn-ül As oldu.
Hakemler Muaviye'nin entrikası
sonucu onu halife seçti.
Müslümanlar üç gruba
ayrıldı.
1. Hz. Ali taraftarları;
Şiiler
2. Muaviye taraftarları;
Sunniler
3. Tarafsızlar
(Hariciler)
UYARI : Bu olayla İslam
dünyasında ilk ayrılıklar başlamış ve mezhep ayrılıklarının temeli
atılmıştır.
Hariciler'in ayaklanması
sonunda 661 yılında Hz. Ali öldürüldü.
UYARI : Hz. Ali döneminde
Müslümanlar arasında yapılan savaşlardan dolayı fetihler durgun geçmiş ve Tunus
kaybedilmiştir.
Muaviye Dönemi
Hz. Osman zamanında Şam
valiliğine getirilen Muaviye, 661 yılında halife oldu.
Muaviye Emevi Devleti'nin ilk
hükümdarıdır.
Bu dönemde halifelik seçim
sisteminden çıkarılarak saltanat haline getirildi.
İstanbul kuşatıldı fakat
alınamadı.
UYARI : İslam tarihinde ilk
defa Emeviler İstanbul'u kuşatmıştır.
Ölmeden önce oğlu Yezid'i
halife tayin etti ve böylece halifelik resmen saltanat haline
geldi.
Yezid Dönemi
Muaviye 680 yılında öldükten
sonra yerine oğlu Yezid halife oldu.
Kufeliler de Hz. Hüseyin'i
halife seçtiler.
UYARI : Bu dönemde Kuzey
Afrka'nınfethi tamamlanmasına rağmen, Berberilerin ayaklanması ile bölge tekrar
elden çıkmıştır. Kuzey Afrika ancak Abdülmelik zamanında kontrol altına
alınabilmiştir.
Yezid ve Hz. Hüseyin
taraftarları 681 yılında Kerbela denilen yerde karşılaştı ve Hz. Hüseyin ve
taraftarları, Yezid ordusu tarafından öldürüldü.
İslamiyet toplumu bu olaydan
sonra Sunniler ve Şiiler olarak ikiye ayrıldı.
Abdülmelik Dönemi
Yezid'in 683 yılında ölmesi ile
II. Muaviye halife oldu.
II. Muaviye, 685 yılında
halifeliği Abdülmelik'e bıraktı.
Bizans, Kuzey Afrika, Anadolu
ve Hindistan üzerine seferler düzenlendi.
UYARI : Bu fetihler sırasında
Kuzey Afrika'da yaşayan Berberiler kitleler halinde İslamiyet'i kabul etmeye
başladılar.
Bizanslar, Kuzey Afrika'dan
tamamen çıkartılarak sınırlar, Atlas Okyanusu'na
dayandırıldı.
Arapça resmi dil oldu ve ilk
İslam parası olan sikke bastırıldı.
UYARI : Böylece İslam
Devleti'nin ekonomisi Bizans ve Sasani etkisinden kurtulmaya
başlamıştır.
Velid Dönemi
Abdülmelik'in 705 yılında ölümü
üzerine oğlu Velid halife oldu.
Tarık Bin Ziyad komutasında
İspanya'ya geçildi.
711 yılında Kadisk'de Vizigot
ordusu yenilgiye uğratıldı.
UYARI : Puvatya Savaşı (732)
ile Müslümanlar'ın Avrupa'daki ilerleyişi duruduruldu.
Şarl Martel ile 732 tarihinde
yapılan Puvatya Savaşı'nda yenilindi ve İspanya'ya geri
çekilindi.
Emevi Devleti'nin Yıkılışı
1. Devlet yönetiminde meydana
gelen bozukluklar
2. Emeviler'in Arap
milliyetçiliği yaparak Müslümanlar arasında ikilik çıkarmaları
UYARI : Bu politikalarından
dolayı İranlılar ve Türkler Emeviler'e karşı sürekli ayaklanmışlar ve
yıkılmalarında etkili olmuşlardır. Örnek olarak Horasan valisi Kuteybe Bin
Müslim'in isyanını verebiliriz.
3. Halifelerin, fetihlerde
ordunun başında bulunmayıp, saraya kapanmaları
4. Abbasoğulları'nın, Emeviler
aleyhinde propagandaları
5. Muaviye ve Yezid döneminde
Müslümanlar'a ve Hz. Muhammed'in soyundan gelenlere yapılan kötü
muameleler
6. Şii ve Harici grupların
aleyhte çalışmaları
Abbasi Hükümdarları
Ebu'l Abbas Dönemi
Abbasi Devleti, Hz. Muhammed'in
amcası Abbas'ın torunlarından Ebu'l Abbas tarafından 750 tarihinde
kuruldu.
Abbasi hükümdarları, Emeviler
gibi Arap üstünlüğüne dayalı bir devlet kurmadılar.
Ebu'l Musa, Haşimiye şehrini
devlet merkezi yaptı, iç karışıklıklarla uğraştı, kanlı bir şekilde siyasi
birliği sağladı.
UYARI : Ebu'l Abbas, siyasi
birliği sağlarken yaptığı çalışmalar yüzünden "Seffah" (kan dökücü) lakabını
almıştır.
Ebu Cafer El- Mansur Dönemi
Ebu Cafer El-Mansur, 754
yılında halife oldu.
754 yılında Abbasi Devleti'nin
başkenti Bağdat'a taşındı.
751 yılında Çinlilerle Talas
savaşı yapıldı.
Bu dönemde kültür hareketleri
oldukça ilerledi.
Harun Reşit Dönemi
Harun Reşit, 786 yılında Abbasi
Devleti'nin başına geçti.
Bu dönem Abbasilerin en parlak
dönemi oldu.
UYARI : Binbir Gece
Masalları'nda geçen Bağdat halifesi Harun Reşit'tir. Binbir Gece Masalları'nda
özellikle bu dönemdeki İslam hazinesinin zenginliği
vurgulanır.
Anadolu'ya akınlar yapıldı,
İstanbul kuşatıldı fakat başarılı olunamadı.
Bu dönemde de iç isyanlar
sürdü.
Me'mun Dönemi
Harun Reşit'in ölümü üzerine
yerine oğlu Emin geçti.
Kısa süre sonra yerine Harun
Reşit'in diğer oğlu Me'mun geçti.
Mu'tezile Mezhebi bu dönemde
ortaya çıktı.
Bu dönemde Antik Çağ Yunan
eserleri Arapça'ya çevrildi.
UYARI : Arap-İslam Devleti
kültür ve sanat alanında dışarıdan (Helenizm'den) en çok bu dönemde
etkilenmiştir.
Mu'tasım Dönemi
Me'mun'un ölümü üzerine 833
yılında kardeşi Mu'tasım halife oldu.
Bizans sınırlarında "Avasım"
denilen Türk ordugahları kurdurdu.
UYARI : Avasım kentlerinin
oluşturulma nedeni; İslam dünyasına karşı Bizans saldırılarını
kırmaktır.
Mu'tasım'ın ölümü üzerine
merkez otorite zayıfladı.
UYARI : Türkler'in sınır
boylarında, yerleşim yerlerinden uzak bölgelerde Emir'ül Ümera görevi verilerek
merkezden uzaklaştırılmasının ve ordugahlarda toplanmasının nedenleri savaşçı
özelliklerini kaybetmelerini önlemek ve merkezde tehlike oluşturmalarını
engellemekti.
Devlete bağlı Tavaif-i Mülk'ler
bağımsızlıklarını ilan etti.
Abbasi Devleti'nin yıkılışı
Abbasi Devleti'nin Yıkılma
Nedenleri
Abbasi Devleti, Mu'tasım'ın
ölümü ile zayıfladı ve Moğollar'ın Bağdat'ı istilası ile
yıkıldı.
Selçukluların yıkılması ile
koruyucuları ortadan kalktı.
Şiilerin ve Emevilerin olumsuz
çalışmalarından zarar gördü.
Zayıflama döneminde fetihlerin
durgun geçmesi nedeniyle ekonomi zayıfladı.
Moğol Hükümdarı Hülagu'nun
Bağdat'ı istilası ile Abbasi Devleti ortadan kalktı.
Endülüs Emevi Devleti
Abbasi Devleti yıkıldıktan
sonra Abdurrahman bin Muaviye tarafından Kurtuba merkez olmak üzere 756 yılında
kuruldu.
Endülüs Emevi Devleti askeri
alanda değil, bilim ve kültür alanında ileri gitti.
En parlak dönemini III.
Abdurrahman zamanında yaşadı.
Endülüs Emevileri zamanında
yapılan Kurtuba Medresesi dünyanın en ünlü medresesidir.
UYARI : Bu medrese Avrupa
Üniversiteleri'nin temelini oluşturmuştur. Buradan eski Yunan ve Roma dönemine
ait eserler hakkında da Avrupa'ya ilk bilgiler
yayılmıştır.
Franklar'ın saldırıları
sonucunda zayıfladı ve 1031 yılında yıkıldı.
Endülüs Emevi Develeti'nden
sonra bölgede Beni Ahmer Devleti kuruldu.
Beni Ahmer Devleti 1492'de
yıkıldı.
Beni Ahmer Devleti
Endülüs Emevi Devleti'nin
yıkılmasından sonra, Gırnata merkez olmak üzere kuruldu.
Kısa sürede güçlenerek deniz
ticaret filosu kurdu.
Elhamra Sarayı gibi büyük
eserlerle mimaride ilerledi.
İspanya'da XV. yüzyılda
Hristiyan birliğinin kurulması ile Hristiyan saldırıları sonucunda
yıkıldı.
Böylece İspanya'da Müslüman
etkinliği sona erdi.
Devlet Yönetimi
Devletin başında bulunan kişi,
hem dini, hem de siyasi açıdan tüm yetkilere sahipti.
İslamiyetin kurulduğu ilk
yıllarda, devlet başkanı Hz. Muhammed idi.
Hz. Muhammed'den sonra devlet
başkanlığı görevi için halifeler seçildi.
Halifeler, Hz. Muhammed'in
peygamberlik görevi dışındaki dünyevi bütün görevlerini yerine
getirdiler.
Hz. Ömer döneminde sınırların
genişlemesi ile devlet yapısında yenilikler yapılarak vali ve kadılar atanmaya
başlandı.
Devlet hazinesi olarak bilinen
Beytül Mal oluşturuldu.
Emeviler Dönemi'nde halifelik
babadan oğula geçmeye başladı.
UYARI : Hz. Muhammed'in
ölümünden sonra ilk dört halife (Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali) seçimle
belirlenmiştir.
Emeviler Dönemi'nde sınırların
genişlemesi ile yeni devlet görevlileri ortaya çıktı.
Ordu
Sınırların genişlemesi ile ordu
önem kazanmaya başladı.
Hz. Muhammed ve Hz. Ebubekir
döneminde düzenli bir İslam ordusu yoktu.
İslam Devleti'nde, eli silah
tutan her erkek asker olarak kabul edilirdi.
İlk düzenli İslam ordusu Hz.
Ömer devrinde kuruldu.
Abbasiler devrinde, Türkler ve
diğer milletler İslam ordusunda görev almaya başladı.
Hz. Osman devrinde ilk defa
donanma kuruldu.
Sosyal Hayat
Sosyal hayata dair düzenlemeler
Kur'an-ı Kerim'den alınırdı.
İslamiyette insanlar arasında
fark olmamasına rağmen, Emeviler Dönemi'nde Araplar kendilerini diğer uluslardan
üstün görmüşlerdi.
Arap olmayan Müslümanlar ise
Mevali olarak adlandırılmıştı.
Abbasiler döneminde Araplarla
Mevali eşit duruma geldi.
İslam Devleti'nde, Hristiyan ve
Yahudiler'den oluşan topluma Ehl-i Kitap denir.
Ehl-i Kitap haricinde Müslüman
olmayan kesime de Ehl-i Küfür denir.
Müslüman olmayan bu toplumlar
haraç ve cizye vergileri verirdi.
Ekonomik Hayat
Ekonomi daha çok tarım,
hayvancılık, ticaret ve el zanaatlarına dayalıydı.
UYARI : Abbasiler Dönemi'nde el
zanaatları ile uğraşanlar, Fütüvvet Birlikleri denilen meslek örgütleri
oluşturmuşlardır.
Hayvancılığın gelişmesi ile
halı ve kilim dokumacılığı da gelişti.
Seramik, cam işlemeciliği ve
dokumacılık da ilerledi.
Ticaret, İslamiyet ile birlikte
Arap Yarımadası'nda oldukça hızlandı.
En çok ticaretin yapıldığı
devlet Bizans'dı.
İslam Devletleri'nde, devlete
ait gelirlere Beyt-ül Mal denir.
Devlete ait gelir kaynakları
:
1. Savaş ganimetlerinin beşte
biri
2. Gayrimüslimlerden alınan
Haraç
3. Müslümanlar'dan alınan
Öşür
4. Gayrimüslümlerden alınan
Cizye
5. Maden, tuz, gümrük
gelirleri
Emevi halifesi I. Velid
zamanında ilk İslam parası basıldı.
Dil ve Edebiyat
İslamiyet'te dil ve edebiyatın
kaynağı Kur'an-ı Kerim'dir.
Arapça, Emevi halifesi
Abdülmelik zamanında resmi dil olarak kabul edildi.
İslamiyet'ten önce, sözlü
edebiyat gelişmişken, Hz. Muhammed'in hayatını yeni nesillere aktarmak amacıyla
yazılı edebiyata da önem verildi.
Düşünce hayatı Abbasiler ile
birlikte gelişmiştir.
Bilim
İslam medeniyetlerinde bilim;
İslami bilimler ve pozitif bilimler olmak üzere ikiye
ayrılır.
İslam bilimlerinin temeli
Kur'an-ı Kerim'dir.
Tefsir : Kur'an-ı Kerim'in
ayetlerinin yorumlanması bilimidir.
Hadis : Hz. Muhammed'in
söylediği sözler ve yaptığı işlerin bütününe hadis denir.
Hadis biliminin önde
gelenlerinden biri Sahih-i Buhari'nin yazarı İmam
Buhari'dir.
Fıkıh : İslam hukukudur. Temeli
Kur'an-ı Kerim'dir.
Kelam : İslam
felsefesidir.
Ünlü İslam bilginlerinden
başlıcaları; Razi, İbn-i Cemşit, Farabi, İbn-i Sina, İbn-i Rüşt, Biruni, Taberi,
Mesud-i, İbnül Esir ve İbn-i Haldun'dur.
Sanat
Sanat İslamiyet ile birlikte
büyük gelişme gösterdi.
İslamiyet'in yayılması ile
İslam sanatında İran, Türk ve Bizans sanatlarının etkisi
görüldü.
İslam sanatı denince akla ilk
gelen, mimaridir.
En önemli mimari eserler
arasında; Ömer Camii, El Ezher Camii, İbn-i Tulun Camii, El Hamra Sarayı ve
Kurtuba Camii sayılabilir.
El sanatlarında; oymacılık,
kakmacılık, nakkaşlık, hat ve tezhip sanatları oldukça
gelişti.
Türklerin İslamiyeti Kabulü
Türklerin İslamiyeti Kabul Etme Aşamaları
Türkler ilk defa Müslümanlarla
Hz. Ömer zaamanında karşılaştı.
Hz. Osman zamanında İran'ın
fethinin tamamlanması ile Türklerle Müslümanlar komşu durumuna
geldi.
Emeviler Dönemi'nde İslam
ordularının Maveraünnehir'i fethi bölgede bulunan Türk devletleri yüzünden
başarılı olamadı.
Türklerin Müslüman Olma
Nedenleri
1. Türkler'in doğuştan savaşçı
olmaları ve her Türk erkeğinin asker sayılması İslamiyet'teki cihat anlayışı ile
uyuşması
2. İslamiyet'in kendi dinleri
ile olan benzerliği
3. Türklerin sosyal hayatındaki
bir takım unsurların İslamiyet'te de olması
Ekonomik Nedenler :
1. Türkler'in haraç ve cizye
vergisinden kurtulmak istemeleri
2. Abbasi ordusunda ücretli
askerlik yapmaları
Siyasi Nedenler :
1. Türkler'in Çinlilere karşı
güçlü müttefik elde etmek istemeleri
2. Abbasilerin ılımlı
politikaları
Talas Savaşı
Nedeni : Çinliler ve Arapların
Orta Asya'yı denetim altına almak istemeleri.
Çinliler, Orta Asya'yı
denetimleri altına almak amacıyla 747 yılında Türkistan'a sefer
düzenledi.
Abbasiler, Karluk, Yağma ve
Çiğil Türkleri'nin yardımı ile 571 yılında Talas'da Müslümanlar Çinlileri
yendi.
Sonuçları :
1. Orta Asya Çinlileşmekten
kurtuldu
2. Türkler, İslamiyet'i kabul
etmeye başladı.
3. Kağıt, matbaa, barut, pusula
gibi Çinlilerin geliştirdiği aletler, Müslümanlar tarafından öğrenilmeye
başlandı.
UYARI : Kağıt, matbaa, barut ve
pusulanın tarih içinde el değişmesi şu şekildedir.
Talas Savaşı Haçlı
Seferleri
Çinliler ---------------------------> İslam Dünyası
--------------------> Avrupalılar
Matbaa - Kağıt ---------->Rönesans -
Reform
Barut ----------------------->Feodalite'nin
Yıkılışı
Pusula --------------------->Coğrafya
Keşifleri
Karahanlılar
Merkez Balasagun olmak üzere,
840 yılında Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleri tarafından
kuruldu.
Devletin kurucusu ve ilk
hükümdarı Bilge Kül Kadir Han'dır.
920 yılında Saltuk Buğra Han
zamanında İslamiyet'i kabul ettiler.
UYARI : Karahanlılar,
İslamiyet'i resmi dini olarak ilk kez kabul eden Türk devletidir. Bu devlet Türk
kültürü ile İslam değelerinin sentezini yapmıştır.
Türkler'in yaşadığı topraklar
üzerinde kurulan bir devlet olduğu için Türkçe'yi resmi dil olarak kabul
ettiler.
1042 yılında, Doğu Karahanlılar
ve Batı Karahanlılar olmak üzere ikiye ayrıldılar.
Gazneliler
Merkez Gazne olmak üzere, 963
yılında Alp Tekin tarafından kuruldu.
Gazneliler, en parlak devrini,
ünlü hükümdarları Gazneli Mahmut zamanında yaşamıştı.
UYARI : Gazneli Mahmut ,
İslamiyet'in koruuculuğunu yapan ilk Türk hükümdarı olmuştur. Bu yüzden Abbasi
halifesi kendisine "Sultan" ünvanını vermiştir.
Gazneli Mahmut, Hindistan'a
toplam 17 sefer düzenledi.
UYARI : Bu seferler sonucu
İslamiyet, Hindistan'da yayıldı. Bu durum ileride, bölgede kurulacak Türk-İslam
Devletleri için temel teşkil etti.
Gazneliler döneminde ilk kez
İran topraklarına yerleşildi.
1040 tarihinde Gazneliler,
Dandanakan Savaşı ile Selçuklulara yenildi.
Gazneliler, 1187 yılında
Gurluların isyanı sonunda yıkıldı.
Samanoğulları
Horasan merkez olmak üzere 875
yılında kuruldu.
Devleti yönetenler İranlı,
yönetilenler Türk'tü.
Samaoğulları Devleti, 999
yılında Karahanlılar ve Gazneliler tarafından yıkıldı.
Tulunoğulları
Mısır'da Abbasi halifesine
bağlı olarak, Ahmet bin Tulun tarafından 868 yılında
kuruldu.
Mısır'da kurulan ilk Müslüman
Türk devletidir.
Suriye topraklarını ele
geçirerek, Orta Doğu bölgesine egemen olan ilk Türk
devletidir.
Tulunoğulları 905 yılında
Abbasiler tarafından yıkıldı.
İhşitler (Akşidler)
Mısır'da, Muhammed bin Toguç
tarafından 935 yılında kuruldu.
Akşidler, Hicaz bölgesini ele
geçiren ilk Türk devletidir.
Akşidler, 969 yılında Fatimiler
tarafından yıkıldı.
Selçukluların Kökeni
Selçuklular Oğuzların Kınık
Boyu'na mensuptur.
Boyun başı olan Dukak Bey'in
ölümü üzerine boyun başına Selçuk Bey geçti.
Kınık Boyu'nun Oğuz hükümdarı
ile arası açılınca Cend Bölgesine göç etti ve Samanoğlu Devleti'nin egemenliği
altına girerek İslamiyet ile tanıştı.
Kınık Boyu'nun başına daha
sonra Tuğrul ve Çağrı Beyler geçti.
Tuğrul ve Çağrı Bey Dönemi
Tuğrul Bey, 1038'de Nişabur
Kenti'ni merkez yaparak Büyük Selçuklu Devleti'ni kurdu.
Gazne Hükümdarı Sultan Mesut'u,
1040 tarihinde Dandanakan Savaşı'nda yendi.
Abbas halifesinin yardım
istemesi üzerine, 1051'de Bağdat'a girdi.
Selçuklular, bundan sonra
Anadolu'nun fethine başladı.
Alp Arslan Dönemi
Bizans İmparatorluğu'na bağlı
olan Kars'ı Ermeniler'den aldı.
Malazgirt'te karşılaşan iki
ordu arasında, 1071 yılında çıkan savaşta Bizanslılar
yenildi.
Böylece Bizans
İmparatorluğu'nun İslam dünyası üzerindeki olumsuz baskısı sona
erdi.
Bu savaştan sonra Anadolu'ya
Türk yerleşimi hızlandı, Anadolu Türk Beylikleri kurulmaya
başladı.
Sultan Melikşah Dönemi
İran asıllı vezir Nizamülmülk
devlet yönetiminde ona yardım etti.
Alp Arslan döneminde başlayan
Anadolu ve Suriye'nin fethini tamamladı.
Bu dönemde, ilk defa divan
teşkilatı kuruldu, ikta sistemi uygulandı.
Vezir Nizamülmülk "Siyasetname"
adlı eseri yazdı. Dönemin sonlarına doğru "Batınilik" mezhebi ortaya
çıktı.
Batiniler, 1092 tarihinde ilk
önce Nizamülmülk'ü daha sonra da Melikşah'ı öldürdü.
Sultan Sencer Dönemi
1118'de tahta geçti ve iç
karışıklıklara rağmen devlete eski gücünü kazandırmaya
çalıştı.
1141 tarihinde Karahitaylar'la
yaptığı Katvan Savaşı'nda yenildi.
1157 yılında Sultan Sencer'in
ölmesi üzerine Büyük Selçuklu Devleti yıkıldı.
Malazgirt Savaşı (1071) ile
başlayan ve bugünkü sınırlarımız üzerinde, Türklerin kurduğu devletlerin
tamamının birden oluşturduğu Türkiye Tarihi'nin ilk bölümünü ilk Türkmen
Beylikleri oluşturur.
Anadolu'da İlk Türk Beylikleri
Danişmentliler
Danişmentliler 1080 yılında
Sivas merkez olmak üzere kuruldu.
Kurucusu Melikşah'ın
komutanlarından Danişmentoğlu Ahmet Gazi'dir. Bizanslılar'a ve Haçlılara karşı
mücadele etmişlerdir.
Danişmenliler'in varlığına 1178
tarihinde Anadolu Selçuklu hükümdarı II. Kılıç Arslan son
vermiştir.
Saltuklular
Saltuklular, 1072'de Erzurum
merkez olmak üzere kurulmuştur. Kurucusu Alp Arslan'ın komutanlarından Ebulkasım
Saltuk'tur. Haçlılar ve Gürcülerle mücadele etmişlerdir. Saltukluların varlığına
1202'de Anadolu Selçuklu hükümdarı Rükneddin Süleyman Şah son
vermiştir.
Mengücekliler
Mengücekliler, 1080 tarihinde
Erzincan merkez olmak üzere kurulmuştur. Kurucusu Alp Arslan'ın komutanlarından
Mengücek Gazi'dir. Gürcülere ve Rumlara karşı mücadele etmişlerdir.
Mengüceklerin varlığına 1228 tarihindeAnadolu Selçuklu Hükümdarı Alaaddin
Keykubat son vermiştir.
Artuklular
Artuklular, 1102'de Harput,
Diyarbakır, Halep ve Mardin civarında kurulmuştur. Bu beyliğin Hasankeyf kolu
1102'de Diyarbakır'da kurulmuştur ve 1231'de Eyyubiler tarafından
yıkılmıştır.
Diğer kolu olan Harput kolu
1112'de Harput'ta kurulmuştur ve 1234'te Anadolu Selçuklu Devleti tarafından
yıkılmıştır. Diğer bir kolu olan Mardin kolu ise, 1108'de Mardin'de kurulmuştur
ve 1409'da Karakoyunlular tarafından yıkılmıştır.
Çaka Beyliği
Çaka Bey Devleti 1081 tarihinde
İzmir'de kurulmuştur. Kurucusu Çaka Bey'dir. İlk denizci Türk devleti olan bu
beylik bazı Ege Adaları'na sahip olmuştur. Beyliğin kurucusu Çaka Bey,
İstanbul'u kuşatmak isteyince, Bizans'ın kışkırtmaları sonucu I. Kılıç Arslan
tarafından öldürtülmüştür. Çaka Beyliği 1093 tarihinde Bizans tarafından
yıkıldı. Böylece Batı Anadolu'dakiilk Türk egemenliği sona ermiş
oldu.
Anadolu Selçuklu Devleti
Kuruluş Devri
Büyük Selçuklu Hükümdarı
Melikşah tarafından Anadolu hükümdarlığına tayin edilen Kutalmış'ınoğlu Süleyman
Şah tarafından 1077 tarihinde kuruldu.
Büyük Selçuklular'a bağlı olan
bu devletin başkenti İznik idi.
Süleyman Şah, halife tarafından
onaylanarak "Sultan" ünvanı ile şereflendirildi.
Süleyman Şah Dönemi
1077 tarihinde Anadolu Selçuklu
Devleti'ni kurdu.
İlk önce Konya, Afyon,
Kütahya'yı alarak İznik'e kadar ilerledi.
Tarihte ilk kez Boğaz'ın
Anadolu yakası Türkler tarafından kontrol altına alındı.
1086 yılında yapılan Habur
Savaşı'nda Suriye Selçuklu hükümdarı Tutuş'a yenildi ve
öldü.
UYARI : Boğazın Anadolu yakası
ilk defa kontrol altına alınmış ve Boğaz'dan geçen gemilerden gümrük
alınmıştır.
I. Kılıç Arslan Dönemi
Malikşah'ın ölümü üzerine
Berkyaruk, Süleyman Şah'ın oğlu Kılıç Arslan'ı 1092'de Anadolu hükümdarlığına
tayin etti.
1096 yılında başlayan I. Haçlı
Seferi'nde, İznik ve Batı Anadolu Bizanslılara verildi.
UYARI : Bu durum Bizans'ın
işine gelmiş, Türklere karşı savunmayı bırakıp taarruza
geçmiştir.
I. Kılıç Arslan, 1107 tarihinde
Büyük Selçuklularla yaptığı savaşta Habur Irmağı'nda boğularak
öldü.
UYARI : İznik 'in kaybedilmesi
üzerine devletin merkezi Konya'ya taşınmıştır. Bu durum Türkler'in Batı'ya
ilerleyişini bir süre engellemiştir.
I. Mesud Dönemi
1116 tarinde Aadolu Selçuklu
Devleti'nin başına geçti.
Bir süre Danişmentlilere bağlı
olarak hareket etmek zorunda kaldı.
1147 tarihinde II. Haçlı seferi
başladı. Haçlılar bozguna uğratıldı.
Sultan I. Mesut 1155 tarihinde
vefat etti.
UYARI : Anadolu'daki ilk
bayındırlık ve kurumlaşma hareketleri bu dönemde
başlamıştır.
II. Kılıç Arslan Dönemi
I. Mesut'un 1155 tarihinde
ölümü üzerine oğlu II. Kılıç Arslan başa geçti.
1176 tarihinde Miryakefalon'da
Bizanslılar bozguna uğratıldı.
UYARI : Bir daha Anadolu için
"Türkler'in işgali altındaki ülke" deyimi kullanılmadı.
Miryakefalon'dan sonra
Türkler'in Anadolu'ya yerleşmesi kesinleşti.
1178 tarihinde Danişmenliler
Beyliği'ne son verildi.
II. Kılıç Arslan, 1192 yılında
öldü. Selçuklu tahtına Gıyaseddin Keyhüsrev geçti.
Süleyman Şah Dönemi
Rükneddin Süleyman, 1192
tarihinde tahta geçen Gıyaseddin Keyhüsrev'i tanımayarak, 1196 tarihinde başa
geçti.
Bizans'ı vergiye bağladı,
Çukurova Ermenilerini Torosların güneyine çekilmeye zorladı.
Saltuklu Beyliği'ne son verdi.
Süleyman Şah, 1204 tarihinde öldü.
UYARI : Bu tarihten itibaren
Anadolu Selçukluları Gürcülerle komşu oldu.
I. Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi
Süleyman Şah'ın 1204 yılında
ölümü üzerine tahta Gıyaseddin Keyhüsrev yeniden geçti.
Karadeniz seferi sonunda
Trabzon Rum Devleti'ni yendi.
Akdeniz seferi sonunda
Antalya'yı aldı.
UYARI : Anadolu Selçukluları
ilk kez Akdeniz'e indi. Antalya ithalat ve ihracat yapılan yer haline geldi.
Ticareti geliştirmek amacıyla Venedik'le ilk defa ticaret anlaşması
yaptı.
İlk defa bir ticaret anlaşması
Venediklilerle bu dönemde yapıldı.
Gıyaseddin Keyhüsrev 1211
tarihinde öldü.
I. İzzeddin Keykavus Dönemi
Gıyaseddin Keyhüsrev'in 1211
yılında ölmesi üzerine tahta geçti.
Trabzon Rum İmparatorluğu'nu
yenerek Sinop'u fethetti.
Böylece Anadolu Selçukluları
ilk defa Karadeniz'e ulaştı.
Kıbrıs Krllığı ve Venedik
Cumhuriyeti ile ticaret antlaşmaları imzaladı.
I. İzzettin Keykavus 1220
yılında öldü.
Alaaddin Keykubat Dönemi
İzzettin Keykavus'un 1220
yılında ölümü üzerine tahta geçti.
Kırım'a bir donanma göndererek
Kırım'ın Suğdak Limanı'nı fethetti.
UYARI : Anadolu Selçuklu
Devleti böylece ilk deniz aşırı sefer yapmış oldu. Karadeniz ticareti tam
güvenliğe kavuştu.
1228'de Mengücek Beyliğine son
verdi.
1230 tarihinde Yassı Çimen
Savaşı'nda Harzemşahları yendi.
UYARI : Bu savaşın tek olumsuz
yönü Anadolu'yu Moğol istilasına açık hale getirmesidir. Bunun nedeni
Harezmşahların Anadolu Selçukluları ile Moğollar arasında tampon bölge
olmasıdır. Bu tampon bölge ortadan kalkınca Anadolu Moğollarla komşu
oldu.
I. Alaaddin Keykubat 1237
yılında bir ziyafet esnasında zehirlenerek öldü.
Yıkılış Dönemi
Alaaddin Keykubat'ın ölümü
üzerineoğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev tahta geçti.
Asya'da başlayan Moğol istilası
bir çok Türkmen boyunun Anadolu'ya göç etmesine neden
oldu.
Baba İshak, 1240 tarihinde
devlete karşı ayaklandı.
1242 yılında Moğollar,
Anadolu'ya girdi.
1243 yılında Kösedağ Savaşı'nda
Selçuklular yenildi.
II. Gıyaseddin'in ölümü üzerine
Rükneddin Kılıç Aslan tahta geçti.
Memlük hükümdarı Baybars
Anadolu'yu Moğol baskısından kurtarmak için Anadolu'ya gelerek Moğolları
yenilgiye uğrattı.
Anadolu Türk Beylikleri
Malazgirt Savaşı (1071) ile
başlayan ve bugünkü sınırlarımız üzerinde, Türklerin kurduğu devletlerin
tamamının birden oluşturduğu Türkiye Tarihi'nin üçüncü bölümünü Anadolu Türkmen
Beylikleri oluşturur.
Karamanoğulları
Karamanoğulları Beyliği,
Oğuzların Afşar Boyu'ndan olup Karaman merkez olmak üzere 1256 tarihinde
kurulmuştu.
Anadolu Selçuklu Devleti'nin
yıkılması üzerine Anadolu'da en güçlü devlet olmuşlardı. Karamanoğlu Mehmet bey
döneminde Türkçe'yi resmi dil olarak kabul ettiler. Anadolu Türk Birliği'nin
kurulmasında Osmanlılara karşı en çok mücadele eden beylik Karamanoğlu Beyliği
olmuştur. Yıldırım Bayezıt döneminde Osmanlılara katılan beylik, Ankara
Savaşı'ndan sonra tekrar bağımsız olmuş, Fatih Sultan Mehmet döneminde
etkisizleştirilerek, II. Bayezıt döneminde 1487 tarihinde
yıkılmıştı.
Germiyanoğulları
1299 yılında kurulan
Germiyanoğlu Beyliği'nin kurucusu Yakup Bey'dir. Kütahya civarında kurulmuştur.
Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasından sonra Anadolu'da en güçlü devlet
olmuşlardır. Ege ve Marmara kıyılarına kadar ilerlemişlerdi. Germiyanoğlu
Süleyman Şah Karamanoğullarına karşı topraklarını koruyabilmek amacıyla kızını
I. Murat'ın oğlu Bayezıt'a vermiş, çeyizx olarak da Kütahya, Simav, Emet ve
Tavşanlı'yı bırakmıştı. Germiyanoğlu Beyliğinin varlığına 1390 tarihinde
Yıldırım Bayezıt son vermişti.
1402 Ankara Savaşı'ndan sonra
yeniden kurulan beylik 1428'de Osmanlı Devleti'ne katıldı.
Aydınoğulları
Aydınoğulları Beyliği,
Germiyanoğulları Beyliği'ne bağlı komutanlardan Aydınoğlu Mehet Bey tarafından
Birgi merkez olmak üzere 1308 tarihinde kurulmuştur. Denzicilikte gelişen bu
beylik güçlü bir donanma oluşturmuştu. En ünlü denizcileri Gazi Umur
Bey'dir.
Aydınoğulları Beyliği 1390'da
Osmanlı Devleti'ne katılmıştı.
1402 Ankara Savaşı'ndan sonra
Cüneyt Bey tarafından yeniden kurulmuşsa da 1425 tarihinde II. Murat zamanında
Osmanlı Devleti'ne katılmıştır.
Saruhanoğulları
Saruhan beyliği,
Germiyanoğulları Beyliği'ne bağlı komutanlardan Saruhan Bey tarafından Manisa'da
kurulmuştu.
Denizciliğe önem veren Saruhan
Beyliği, 1390 yılında Yıldırım Bayezıt tarafından ortadan kaldırılmış Ankara
Savaşı'ndan sonra yeniden kurulmuşsa da, Çelebi Mehmet döneminde tamamen
Osmanlılara katılmıştı.
Karesioğulları
Karesioğulları Beyliği,
Germiyanoğulları beylerinden olan Karesi Bey tarafından Balıkesir ve Çanakkale
çevresinde kurulmuştu. Denizcilikte oldukça ilerleyen Karesioğlu Beyliği 1345
yılında Orhan Bey tarafından ortadan kaldırılmıştır.
Hamidoğulları
Hamidoğulları Beyliği,
Felekeddin Dündar Bey tarafından 1300 yılında Uluborlu merkez olmak üzere
kurulmuştur.
Denizcilikle uğraşan
Hamidoğulları Beyliği Yıldırım Bayezıt zamanında Osmanlılara katılmasına rağmen
Ankara Savaşı'ndan sonra yeniden kurulmuş, 1423 yılında da II. Murat tarafından
yıkılmıştır.
Eşrefoğulları
Eşrefoğulları Beyliği,
Seyfeddin Süleyman tarafından Beyşehir merkez olmak üzere 1284 tarihinde
kurulmuştur.
1326 yılında İlhanlılar
tarafından ortadan kaldırılmıştır.
Menteşoğulları
Menteşoğulları Beyliği, Menteş
Bey tarafından Milas merkez olarak kurulmuştur. Denizcilikle uğraşan bu beylik,
Yıldırım Bayezıt zamanında 1391'de Osmanlılara katılmıştı. Ankara Savaşı'ndan
sonra yeniden kurulan beylik, II. Murat tarafından 1425'te tamamen ortadan
kaldırıldı.
Candaroğulları
(İsfendiyaroğulları)
Diğer adı İsfendiyaroğulları
olan Candaroğulları Beyliği, Şemseddin Yaman tarafından 1292 yılında Sinop ve
Kastamonu civarında kurulmuştur.
1461 yılında Fatih Sultan
Mehmet tarafından ortadan kaldırılmıştır.
Eretna Beyliği
Eretna Devleti 1335 yılında
Uygur Türkleri'nden Eretna Bey tarafından Orta Anadolu'da kurulmuştur. Devletin
merkezi önce Sivas, sonra da Kayseri olmuştur. 1381 yılında Kadı Burhaneddin
tarafından yıkılmıştır.
Kadı Burhaneddin
Kadı Burhaneddin 1381 yılında
merkezi Sivas olmak üzere Kadı Burhaneddin Devleti'ni kurdu. Candaroğulları,
Karamanoğulları ve Taceddinoğulları ile mücadele eden Kadı Burhaneddin Devleti,
Timur tehlikesi karşısında Sivas halkının 1389 tarihinde şehri Yıldırım
Bayezıt'e teslim etmesi ile Osmanlı'ya katılmıştı.
Dulkadiroğulları
1337 yılında Zeyneddin Karaca
Bey tarafından Elbistan'da kurulan Dulkadiroğulları Devleti, Osmanlılar'la,
Memlüklülerin arasını açan devlet olarak bilinir. Yavuz Sultan Selim tarafından
1515 Turnadağ Savaşı ile Osmanlı'ya katılmıştır. Bu beylik Osmanlı'ya katılanson
beylik olup, bu beyliğin alınmasıyla Anadolu'da Türk birliği sağlanmış
oldu.
Ramazanoğulları
Ramazanoğulları Beyliği,
Ramazan Bey tarafından 1353 yılında Adana ve çevresinde kurulmuştur. İlk önce
Memluk devletine bağlı iken Yavuz Sultan Selim ile birlikte Memlüklere karşı
savaşmış, bundan sonra da Osmanlı Devleti'ne bağlı bir beylik olarak
yaşamışlardır.
1608 tarihinde Osmanlı
Devleti'ne bağlı bir vilayet haline getirilmiştir.
Diğer Müslüman Türk Devletleri
Fatimiler
Şii Müslümanlar tarafından 969
yılında Tunus'ta kuruldu.
969 yılında Mısır'ı alarak
Akşid devletine son verdiler.
Abbas halifesine saldırılarda
bulunması üzerine Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey tarafından Suriye'den
çıkarıldılar.
Haçlı saldırılarına karşı
koyamayan Fatimiler, 1171 yılında Selahaddin Eyyubi tarafından
yıkıldı.
UYARI : Batıni mezhebinden olan
Fatimilerin 972'de kurdukları El-Ezher medresesi dönemin en önemli eğitim
kuruluşudur.
Eyyubiler
Mısır'da, 1174 tarihinde
Selahaddin Eyyubi tarafından kuruldu.
Selahaddin Eyyubi, Filistin,
Suriye, Irak ve Yemen'i fethetti.
Selahaddin Eyyubi, Haçlılarla
büyük savaşlar yaptı.
Haçlıların elinden Kudüs'ü geri
aldı.
Eyyubi Devleti, 1250 yılında
Kölemen komutanlarından Aybeg tarafından yıkıldı.
Memlük Devleti
1250 tarihinde Aybeg Türkmeni
tarafından Mısır'da kuruldu.
Haçlılar ve Moğollarla büyük
mücadeleler yaptılar.
Abbasi halifeliğinin
koruyuculuğunu üstlendiler.
Ayn-ı Calud Savaşı ile Memlük
hükümdarı Baybars, Mısır ve Avrupa'yı Moğol istilasından
kurtardı.
Hicaz, Filistin ve Suriye'de
egemen olna Memlüklüler bahrat yolu ticaretini ele geçirerek ekonomik yönden güç
kazandı.
Anadolu üzerindeki emelleri
nedeniyle Osmanlılarla uzun süre mücadele ettiler.
Memlüklüler, Yavuz Sultan
Selim'in Mısır seferi sırasında yapılan Merc-i Dabık ve Ridaniye Savaşları
sonunda yıkıldı.
UYARI : Hükümdarlığın veraset
yoluyla geçmediği tek Türk devletidir. Memlük Sultanları komutanlar arasından
seçimle gelirdi.
Harzemşahlar
Merkez Gürgenç olmak üzere 1097
tarihinde Atsız tarafından kuruldu.
Moğol saldırıları sonucunda
zayıfladılar.
Anadolu Selçukluları ile
1230'da yaptıkları Yassı Çimen Savaşı'nda yenildiler.
Moğol istilası sonrasında
topraklarını terkedip Selçuklulara sığındılar.
UYARI : Selçuklulara bağlı
atabeylerden imparatorluğa dönüşen tek devlettir.
Moğol İmparatorluğu
1196 yılında Temuçin, yani
Cengiz Han tarafından başkent Karakurum olmak üzere
kuruldu.
Cengiz Han 1227 yılında
öldü.
Cengiz Han ölmeden önce eski
bir Türk geleneğine uyarak topraklarını oğulları ve torunları arasında
paylaştırdı.
UYARI : Moğollar (Cengiz
Han)
Altınorda Hanlığı İlhanlılar
Çağatay Hanlığı Kubilay Hanlığı
(1256 - 1502) (1256-1335) (1227
- 1370) (1206-1368)
(Hazar Denizi'nin (İran ve Doğu
(Türkistan) (Çin)
Kuzeyinden Kırım'a
Anadolu)
kadar uzanan
topraklar)
Timur İmparatorluğu
Timur tarafından 1335 yılında
Semerkant merkez olmak üzere kuruldu.
1401 yılında Karakoyunlu
Devleti'nin topraklarının büyük bir kısmını ele geçirdi.
Karakoyunlu Hükümdarı Kara
Yusuf'un Osmanlı Devleti'ne sığınması üzerine Anadolu'ya
girdi.
1402 yılında Çubuk Ovası'nda
Osmanlı Devleti ile Ankara Savaşı'nı yaptı ve Yıldırım Bayezıt'ı
yendi.
Timur'un ölümünden sonra devlet
parçalandı.
UYARI : Bu dönem, ticaret ve
bilimde özenli gelişmelerin olduğu bir dönemdir. Astronomi alalında Uluğ Bey,
Edebiyat alanında Ali Şir Nevai ve Matematik alanında Ali Kuşçu gibi ünlü
isimler yetişti.
Hükümdar ve Saray
Devlet hanedanın ortak malı
olarak kabul edilirdi.
Bu durum hükümdarın ölümünden
sonra taht kavgalarına sebep olur, devleti zayıflatırdı.
Bazı Türk-İslam Devletleri'nde
hükümdar, Sultan sanını kullandı.
İlk Türk-İslam Devletleri'nde
hükümdar tahta çıkınca Abbasi halifelerinin tasdiğini
istedi.
Merkez Teşkilatı
Hükümet, Divan-ı Saltanat
denilenBüyük Divan'dan meydana gelirdi.
Divanın başkanı
hükümdardı.
Selçuklular bu kurumu
Abbasilerden almışlardır.
Büyük Divan'a bağlı olan dört
divan şunlardı:
İstifa Divanı; Mali işlerle
ilgilenen divandır. Başkanlığını müstevfi yapardı.
Tuğra Divanı; Devletin
yazışmalarının yapıldığı divandır.
İsraf Divanı; Mal işlerin
yolunda gidip gitmediğini kontrol eden divandır. Başkanına müsrif
denirdi.
Divan-ı Arz; Ordu ve asker
maaşları ile ilgilenen divandır.
Taşra Teşkilatı
Başkent dışındaki idari
birimlere vilayet denirdi.
Vilayetlerin başında şehzadeler
veya vali statüsünde naipler bulunurdu.
Anadolu Selçuklularında üç tip
vilayet bulunurdu.
Meliklerin yönettiği
vilayetler; bunlar hanedan tarafından gönderilen meliklerin doğrudan hükümdara
bağlı olduğu vilayetlerdi.
Divan Dairesi vilayetleri;
yönetimi divana ait olan vilayetlerdi.
Bizans sınırında bulunan
vilayetler;
Başında uç beyi denilen sınır
koruyucu beylerin bulunduğu vilayetlerdi.
Hukuk
İslamiyet'in kabulü ile hukuk
kuralları değişikliğe uğradı, Türk töresi ile İslami kurallar bir sentez haline
getirildi.
Adli teşkilat; Şeri Yargı ve
Örfi Yargı olmak üzere ikiye ayrılırdı.
Şer'i Yargı; kadıların
başkanlığındaki mahkemeler tarafından yürütülürdü.
Örfi Yargı; vergilere, askeriye
ile, ikta sahipleri ve ticarete ilişkin kanunlarla
ilgilenirdi.
Hükümdarların halkın
şikayetlerini dinlemek amacıyla düzenlediği Mezali Divanları da
görülürdü.
Askeri davalara kadı askerler
denilen kadılar bakardı.
Ordu
İlk Türk-İslam Devletleri'nde
ordu Türkmenlerden oluşurdu.
Karahanlılarda ordu Hassa
ordusu, Eyalet askerleri ve Türkmen kuvvetleri olmak üzere üç bölüme
ayrılmıştı.
Selçuklularda, Karahanlılar'dan
farklı olarak ikta askerleri, bağlı devletlerin askerleri ve gönüllü askerler
vardı.
Hassa Ordusunda, askerlik için
ayrılan çocuklar belirli merkezlerde yetiştirilir, sultanlar Hassa Birliklerini
burada yetişen askerler arasından seçerlerdi.
Eyalet askerleri; Şehzadelerin
ve valilerin yönetimindeki askerlerdi.
Türkmen birlikleri; Göçebe
Türkmen boylarının savaş anında orduya katılmaları ile oluşan
birliklerdi.
Toprak Yönetimi
Devlete ait ve miri arazi
olarak adlandırılan topraklar dört bölüme ayrılmıştı.
Has arazi ; Geliri hükümdara
ait olan arazilerdi.
İkta arazi; Gelirlerine göre
önemli devlet görevlilerine dağıtılan arazilerdi.
Mülk arazi; Başarılı devlet
adamlarına verilen arazi idi. Bu topraklara sahip olanlar toprak hakkında her
türlü tasarrufa sahipti.
Vakıf arazi; İlmi ve sosyal
kuruluşların masraflarını karşılamak amacıyla bu kuruluşlara tahsis edilen
arazilerdi.
Haraci arazi; Müslüman olmayan
halka ait arazilerdi.
Din
İslamiyet'in kabulünden sonra
İslam dinini yaymak için önemli çalışmalar yapmışlardı.
İslamiyet'te gaza denilen
Müslüman olmayan ülkelere yönelik savaşlar ile önemli fetihler
gerçekleştirmişlerdi.
İslam dini ile İslamiyetten
önceki kültürlerin birleşmesi ile Babalik, Bektaşlik, Ekberilik ve Mevlevilik
gibi çeşitli tarikatlar oluşturulmuştu.
İslamiyeti yaymak amacıyla
eserler yazılmış, Kur'anı'ın yayılması amacıyla çalışmalar
yapılmıştı.
Ekonomik Hayat
Tulunoğulları ve Akşidler, doğu
ve batı ticaret yolları arasında oldukları için ticarette oldukça
gelişmişti.
Eyyubiler ve Memlüklüler'de ise
Mısır'la ticaret çok gelişmişti.
Memlüklüler döneminde Trablus,
Şam, İskenderiye, Dimyat, Yafa ve Akka önemli ticaret merkezleri haline
geldi.
Ümit Burnu'nun buluması ile bu
ticaret merkezleri önemini yitirdi.
Gazneliler, Hindistan
topraklarını ele geçirerek ekonomilerini canlandırmıştı.
Büyük Selçuklular'da, Orta Asya
ve Hindistan'dan gelen ticaret yollarının geçmesi ülkeyi zengin bir hale
getirmişti.
Anadolu Selçuklu Devleti,
ticaret yolları üzerinde yaptığı vakıf kuruluşları, han ve kervansaraylarla
ticari alanda gelişmişti.
Sosyal Hayat
Türk-İslam Devletleri'nde
göçebe bir hayat görülmüş, göçebecilikten dolayı hayvancılık
gelişmişti.
Yerleşik hayata geçildikçe
köylerde oturanlar tarımla, şehirlerde yaşayanlar ise ticaret ve el sanatlarıyla
uğraşmışlardı.
Şehirlerde ticaretle uğraşanlar
Ahi teşkilatını oluşturmuşladı.
Anadolu Selçukluları zamanında
Türkler zengin ve mutlu bir hayat sürmüşlerdi.
Bilim
Türk İslam Devletleri'nde
medreseler bilim merkezi idi.
Büyük Selçuklu Devleti
zamanında, dünyanın ilk üniversitesi olarak kabul edilen Nizamiye Medresesi
yapıldı.
Medreselerde Kur'an, hadis,
kelam, fıkıh, Arap dili ve edebiyatı, matematik, mantık geometri ve tarih
okutulurdu.
Önemli bilim adamlarının
başlıcaları; Farabi, Biruni, İbn-i Türk, İbn-i Sina, Gazali, Ömer
Hayyam'dır.
Sanat
Türk-İslam devletlerindeki
sanat eserlerinde mimari ağırlıkta idi.
Türk-İslam Devletleri
tarafından yapılan ve günümüzde hala ayakta duran sanat eserlerinden bazıları
şunlardır:
Tulunoğlu
Camii
Baybars
Camii
Mescid-i
Cuma
Sultan Sencer
Türbesi
Alaaddin
Camii
Burmalı
Minare
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder